Küresel Ölçekte “Doğal Tuz Döngüsü” Bozuluyor
  1. Anasayfa
  2. Litoloji

Küresel Ölçekte "Doğal Tuz Döngüsü" Bozuluyor

Akarsu ve nehirlerdeki tuz akışı, bir 'varoluşsal tehdit' oluşturuyor.

0

Maryland Üniversitesi Jeoloji Profesörü Sujay Kaushal tarafından yürütülen yeni bir bilimsel incelemeye göre, gezegenin tuz talebinin çevreye ve insan sağlığına maliyeti var. Doğa İncelemelerini irdeleyen haftalık Earth & Environment dergisinde yayımlanan makale, insan faaliyetlerinin Dünya’nın atmosferini, toprağını ve tatlı suyunu daha tuzlu hale getirdiğini ortaya koydu. Mevcut eğilimlerin devam etmesi durumunda, bu durumun “varoluşsal bir tehdit” oluşturabileceği belirtiliyor.

Jeolojik ve hidrolojik süreçler zaman içinde tuzları Yeryüzü’ne çıkartıyor, ancak madencilik ve arazi geliştirme gibi insan faaliyetleri doğal “tuz döngüsünü” hızlandırıyor. Tarım, inşaat, su ve yol çalışmaları gibi diğer endüstriyel faaliyetler de tuzlanmayı şiddetlendirebilir, bu da biyoçeşitliliğe zarar verebilir ve aşırı durumlarda içme suyunu güvensiz hale getirebilir.

Profesör Sujay Kaushal: “Gezegeni yaşayan bir organizma olarak düşünürseniz, çok fazla tuz biriktirdiğinizde bu, hayati organların veya ekosistemlerin işleyişini etkileyebilir” dedi. Devamla, suyun tuzdan ayrıştırılmasının uzun bir enerji kaynağı ve pahalı bir işlem olduğunu, bunun yanı sıra kolaylıkla sonuca gidilemeyeceğini belirtiyor.

Bu çalışmada, yeraltında ve yüzey suyunda bulunan çeşitli tuz iyonlarını incelendi. Tuzlar, pozitif yüklü katyonlar ve negatif yüklü anyonlardan oluşan bileşiklerdir; en bol bulunanlardan bazıları kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sülfat iyonlarıdır.

Çalışmanın yazarları ayrıca, karbondioksit seviyelerinin iklim değişikliğini sınırlamak için, “güvenli ve sürdürülebilir tuz kullanımı için gezegensel bir sınırın” oluşturulması çağrısında bulundu.

* E&E dergisinden alıntı yapılmış olup, yayın hakları ilgili editöre aittir. Kullanılan görüntüler AI ortamından alınmıştır. Telif hakkı içermez.

Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir